Boşlukların Tanrısı mı ? Sahi mi ? - John lennox




Benim gibi, Allah'a inanan bilim adamlari bazen Bosluklarin Tanrisi'na (God of the gaps) inaniyor olmakla suclaniyor; Yani. kainatta aciklayamadigimiz olaylar oldugunda, bunu Allah'in isi olarak acikladigimizi iddia ederler. Bu bosluklara birazdan deginecegim ama Allah'in varliginin asil delilleri; Anlamadigimiz seylerde degil, anladigimiz seylerdedir.

Sadece bilim yapabiliyor olmamiz bile, kainati yaratan ustun akil sahibi bir varlik oldugunun apacik delillerinden biridir. Ve sonra apacik gordugumuz seyler, sadece gokler bile Allah'in sanini ilan etmeye yeterlidir. Bunu gelmis gecmis en yetenekli bilim adamlarindan biri olan Isaac Newton ile en iyi sekilde aciklariz. Newton yer cekimi kanununu kesfettiginde " Simdi gezegenlerin nasil hareket ettigini anliyorum, bu sebeple Allah'a ihtiyacim yok" demedi, tam aksine kainati daha iyi anladikca, O kainati o kadar zekice tasarlayan yaraticiya daha cok ibadet etti ve hayranlik duydu. Bu sebeple Newton, Bosluklarin Tanrisi'na, yani aciklayamadigi icin Allah'a inanmadi; tam aksine, aciklayabildigi icin Allah'a inandi. Ve bize kainati aciklayan bu aciklamalarin muhtesemligini ve matematik formuller uzerine kurulu olmasi zaten Allah'in varliginin delilidir.

Gezegenlerin elisler seklinde hareket ettigini ilk kez one suren kisi Kepler idi ve Allah'in kainattaki her seyin nasil calistigini gozler onune serip bunlari matematik ile aciklayabilmemeize imkan vermesinee duydugu hayranligi dile getirdi. Tum bu insanlarin Allah'a ibadetleri, inanclari ve hayranliklari kainati anlayamadikca degil, anladikca artti.

Bu bosluklara gelince, iki cesit bosluk vardir ve bunlarin farkini belirtmek gerekir; Bilimin henuz aciklayamadigi seylere kotu bosluklar denir ve bunlari aciklamak icin bilimin daha fazla gelismesi gerekir; Ama bir de bilim tarafindan genisletilen veya artirilan bosluklar ve bilgiler vardir. Bunlarin bir tanesi de kitabimda bahsettigim gibi, hayatin kokeni ile ilgilidir.


1953 yilinda Miller ve Urey yaptiklari deney ile hayatin yapitaslari olan proteinlerdeki amino asitleri kesfettiler ve bu, o zamanlarda hayatin sirrinin kesfi olarak ovuldu ve Nobel Odulu aldilar. Onun uzerinden 50 yilddan fazla bir sure gecti ama su an cok daha buyuk sorunlarla karsilasiyoruz, cunku o zamanlarda DNA kodunun dijital yapisi bilinmiyordu. Iste bu, bilim taradindan ortaya cikartilan bir bosluktur ve isler cok daha karmasiklasir.

Ozetlemek gerekirse, benim inandigim Allah, bosluklarin Tanrisi degil, yani benim Allah'a iman etmee sebebim; kainatta henuz bilimsel olarak aciklayamadigim seyleri aciklamak icin ve o boslugu doldurmak icin degildir. Bilim Allah'in varligina dair apacik deliller sunar ve beni Allah'a inanmaaya yonelten ise bilimsel olarak anlayamadigim seyler degil, bilimsel olarak anlayabildigim seylerdir.
(Oxford Universitesi, Matematikci ve Bilim Felsefecisi Profesor John Lennox

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder