Kelam Kozmolojik Argümanı (Kısaltılmış)-W.L.Craig

Önuyarı  : Bu yazı  Şahsıma Aitt değildir . Yazı William Lane Craig'in Makalesinin Kısaltılmış versiyonudur .  (http://www.reasonablefaith.org/turkish/bueyuek-patlama-ve-oetesi)

Bu argüman doğu kökenlidir . Söz  Hadis söz demektir Zamanla Hudus  oalrak değişmişdir .Batıya da Kelam kalam oalrak aktarılmıştır .

 
Gelişimine yaptıkları katkıları takdir etme adına "Kelam kozmolojik argümanı" diye tesmiye etmiş olduğum argümanın temel formu basittir:

    1- Varlığının başlangıcı olan her şeyin bir nedeni vardır.
    2- Alemin varlığının bir başlangıcı vardır.
    3- Dolayısıyla, alemin bir nedeni vardır.

Evrenin bir sebebinin olmasının ne demek olduğunun kavramsal bir analizi, şu halde, bu varlığın teolojik açıdan önemli özelliklerinin bazılarını tesbit etmeyi amaçlamaktadır.

Birkaç yüzyıl boyunca gözden düştükten sonra, bu argüman son yıllarda zaman ve mekanın bir başlangıcı olduğu düşüncesi lehine kuşkusuz çağdaş astro-fiziksel kozmolojinin şaşırtıcı empirik kanıtının tahrik ettiği bir ilgi patlaması yaşamaktadır. Bu argüman dikkatli bir incelemeyi hak ediyor.

BAŞLANGICI OLAN HER ŞEYİN BİR NEDENİ VARDIR

Öncül 1, açıkça doğru gözüküyor—en azından, onun olumsuzlanmasından daha doğru. Her şeyden önce, onun [öncül 1] temeli, bir şey yokluktan varlığa çıkmaz şeklindeki metafiziksel sezgiye dayalıdır. Şeylerin, nedensiz bir şekilde yokluktan varlığa çıkabileceğini ileri sürmek, ciddi metafizik yapmayı bırakmak ve sihre başvurmak demektir. İkinci olarak, eğer gerçekten eşya nedensiz bir şekilde varlığa çıkabilirse, o zaman neden her hangi bir şeyin veya her şeyin nedensiz olarak yokluktan varlığa çıkmadığı açıklanamaz hale gelir. Son olarak, ilk öncül, bizim tecrübemizle sürekli olarak teyid edilmektedir. Dolayısıyla, teist olmayan bilimsel tabiatçılar, onu kabul etmek için en güçlü motivasyona sahiptirler.

EVRENİN BAŞLANGICI  VARDIR .

1929'da Amerikalı astronom Edwin Hubble, uzak galaksilerden gelen ışığın sistematik bir şekilde spektrumun kırmızı sınırına kaydığını ortaya koydu. Bu kırmızıya kayma olayı, ışık kaynağının görüş hattında uzaklaştığını (geriye çekildiğini) gösteren bir Doppler etkisi olarak kabul edildi. İnanılmaz bir şekilde, Hubble'ın keşfettiği şey, Einstein'in Genel İzafiyet Teorisine dayalı olarak Friedman ve Lemaitre tarafından öngörülen evrenin genişlemesiydi. Bu, bilim tarihinde hakiki bir dönüm noktasıydı. "Bilimin yüzyıllardır yaptığı bütün büyük öngörüler arasında," hayretini ifade ediyor John Wheeler, "öngören ve doğru bir şekilde öngören, ve evrenin genişlemesi kadar fevkalade bir fenomeni bütün beklentilere karşın öngören bundan daha büyük bir öngörü var mıydı?(1)

Önceleri, evrenin mutlak başlangıcından kaçınmaya odaklanmış teorisyenler, daima Planck Zamanı'ndan önceki dilime sığınabilirlerdi, ki [Planck Zamanı], o kadar yetersiz anlaşılmıştır ki bir yorumcu onu kadim haritacıların haritalarında "Burada ejderhalar bulunur" diye işaretlenen bölgelerle mukayese etmiştiryani her türlü hayali yaratıklarla doldurulabilecek bir yerle. Fakat Borde-Guth-Vilenkin teoremi, Planck Zamanından önceki evrenin belli bir fiziksel tasvirine dayanmamakta, bunun yerine bizim o çağla ilgili kesinsizliğimize bakılmaksızın geçerli olacak yanıltıcı derecede basit fiziksel muhakemeye dayanmaktadır. Vilenkin, söyleyeceklerinden geri durmuyor: "Denir ki bir argüman makul bir insanı ikna eden şey, bir delil/kanıt ise makul olmayan birini bile ikna etmek için gereken şeydir. Ortaya konan kanıtla, kozmolojistler artık ezeli bir evrenin imkanının ardına saklanamazlar. Kaçış yok, onlar bir kozmik başlangıç problemiyle yüzleşmek zorundadırlar."2

Borde-Guth-Vilenkin teoremi şimdi kozmolojistler tarafından yaygın olarak kullanılmaktadır. Sonuç olarak, evrenin başlangıcını bertaraf eden teorisyenler o teoremin tek varsayımını inkar etmeye mecburdurlar: evrenin tarihi, kozmik genişleme tarihidir. Bu ise şu zanları içeren spekülatif evren modellerine yol açmıştır: Big Bang öncesinde ezeli geçmişten beri sonsuz daralma, veya sonsuz geçmişte var olan ve kendisinden evrenin ortaya çıktığı statik bir hal, veya gözlemlenen genişleme öncesindeki sonsuz salınımlar dizisi, veya hatta bizzat zamanın yapıçözümü (dekonstrüksiyon). Bütün bu zanlar/yorumlar hem gözlemsel olarak hem de teorik olarak görünürde aşılmaz zorluklarla karşılaşmaktadır.3 Bu sebeple, şu ana kadar hiçbir makul teori, standard modelce öngörülen başlangıcı bertaraf etmeyi başaramamıştır.

EVRENİN NEDENİ VARDIR

Argümanımızın ima etiği sonucun kavramsal bir analizine dayanarak alemin, nedensiz, başlangıçsız, değişmez, gayr-i maddi, zamansız, mekansız ve hayal edilemez derecede kudretli olan kişisel bir Yaratıcısının var olduğunu çıkarsayabiliriz. Bu, Thomas Aquinas'ın söylemeyi adet edindiği gibi, herkesin "Tanrı" derken kastettiği şeydir.

Geçmişin sonlu oluşuna dair argümanımıza dayalı olarak, baştaki argümanımızın ikinci öncülünü alemin başlangıcı vardır— onaylamak için iyi bir temele sahibiz. İlk öncülden yani, başlangıcı olan her şeyin bir sebebi vardır— ve ikinci öncülden, mantıkan evrenin bir sebebi vardır sonucu çıkmaktadır. Bu sonuç afallatıcıdır, zira bu, alemin, kendisinden daha büyük ve kendisinin ötesinde olan bir şey tarafından varlığa çıkarıldığı anlamına gelmektedir.

William Lane Craig .




www.facebook.com/BilimModern


Kaynakça
 1  John A. Wheeler, "Beyond the Hole," Some Strangeness in the Proportion, ed. Harry Woolf (Reading, Mass.: Addison-Wesley, 1980) içinde, s. 354.

2  Tartışma için bkz. William Lane Craig and James Sinclair, "The Kalam Cosmological Argument," Blackwell Companion to Natural Theology, ed. Wm. L. Craig and J. P. Moreland (Oxford: Blackwell,
2009) içinde.

 3 Vilenkin, Many Worlds in One, s. 176.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder